ERDOĞAN DEMİR- Eğitim-İş Keşan Temsilcisi Erol Yazla Rasim Ergene, basında yer alan Rasim Ergene İlköğretim Okulu’nda meydana gelen olay ile basında yayınlanan haber ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yayınladı.
Yazla’nın açıklaması şöyle;
“1 Kasım 2024 ve 4 Kasım 2024 tarihlerinde yerel basında yer alan Rasim Ergene İlköğretim okulunda öğretmenlere hakaret ve tehdit başlıklı haberlerde şahit olduk ki öğretmen yine örselenmiş, meslek onuru zedelenmiş aldığı eğitim ve mesleki tecrübe hiçe sayılmıştır.
Eğitim Öğretim iş kolunda örgütlü Keşan da yetkili olan sendikamız Eğitim-İş başından itibaren konunun takipçisidir. Bilinsin ki eğitim emekçisine hakaret, emeğimize saldırıların karşısında sessiz kalmadık kalmayacağız.
Çocuğunu emanet ettiği öğretmene hakaret eden, tehdit eden olayın muhatabına buradan soruyoruz.
-Hangi çocuğun hangi sınıfta eğitim öğretim alacağına sen mi karar vereceksin?
-Bir öğrencinin özel eğitime gereksinim duyup duymadığı kararını sen mi vereceksin?
-Öğretmenlere hakareti, tehdidi iki çocuğunun önünde mi yaptın?
-İmza toplar seni sürdürürüm! deme gücünü nereden alıyorsun?
-Öğretmenin memuriyetle ilgili kişisel bilgilerini nereden biliyorsun?
-Bahsettiğin akran zorbalığı okul saatleri içinde mi oldu?
-Mesai saatleri dışında aldığın darp raporuyla öğretmenleri ve okul idaresini tehdit ettin mi?
-Eğitim öğretim saatleri içinde okulun huzur ortamını bozacak şekilde öğrencilerde korku ve paniğe sebep oldun mu?
-Kamera görüntüleri ortada iken yerel basında ki asılsız ve mesnetsiz iddiaların, acitasyonların seni haklı mı gösterecek?
Öğretmeni itibarsızlaştıran; toplumdaki yerini ve okuldaki işlevini her fırsatta küçültmeye neden olan uygulamalar, öğretmene şiddet ve hakaret vakalarının temelidir. Bugüne dek öğretmene şiddet olaylarının faillerinin caydırıcı cezalar almaması da dolaylı teşvik niteliğindedir.
Herkesin saygı duyduğu, öğretmenin toplumun öncüsü konumundaki zamanlardan öğretmenine sahip çıkmayan, saygı duymayan, öğretmenini söylemleri ve eylemleri ile saydırmayan, veli ve öğrencilerin fiziki-psikolojik saldırılarına maruz bırakan bir eğitim sisteminin hâkim kılındığı zamandayız.
Eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim-öğretim ve bilim hizmetleri iş kolundaki görevlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci-öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez.
Eğitim-İş olarak bu olayda ki şiddete, hakarete ve tehdide varan söylem ve hareketlerin sonucunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)